Erken dönem olarak nitelendirilen çocukluk; kişinin kendini, bedenini, ötekileri ve yakın çevresini deneyimleyip bunları keşfettiği birinci bağımsızlaşma-bireyleşme dönemidir. Ergenlik ise bireyin aileden özerkleşerek bedensel ve toplumsal üreticiliğinin arttığı, duygusal ve zihinsel yeterliliğinin geliştiği, kendi ve dış dünyanın sınırlarını keşfettiği ikinci bağımsızlaşma- bireyleşme dönemidir.
Bu dönemde risk davranışları sınır arama çabası sonucu ortaya çıkar. Sınırların belli miktar zorlanması ve yeniliğe ilişkin yapılan girişimler hem ergenin bireyselliğini oluşturmada yapıcı bir rol oynar hem de kişiye haz verir.
Ergen bir yandan bedeninin kendisine sağladığı yeni olanakların sınırlarını arar, öte yandan toplumsal sınırları da öğrenir. Bu arayış, onun yeni toplumsal ilişkilerini belirlemesinde vazgeçilmez bir ögedir. Böylece ergen yetişkin yaşamının kodlarını öğrenir, tanır ve kabullenir.
Bu dönemde ergene kural koymamak, kurallara karşı koyma hazzını ortadan kaldırırken; çok sıkı kurallar koymak bu hazzın ortaya çıkışına izin vermez. Bu noktada belirgin kuralların konması ancak bu kuralların esnek olması önemlidir.
Risk davranışları bazen normal ruhsal gelişimin bir parçası olarak değil, farklı sebeplerle ortaya çıkabilir. Riskli davranışlar, boşluk ve sıkıntı durumları ile savaşmak yada kaygı ve rahatsızlık duygusunun dışa atımını sağlamak için kullanılan bir araç haline gelebilir.
Bu noktada bu davranışlarla ilgili hangi durumlarda endişelenmemiz gerekir?
Tüm bu durumlar ortaya çıktığında bu semptomların kendiliğinden tedavi olmasını beklemek hayal kırıklığı oluşturabilir. Bu davranışların yerleşmesi ise ergenlerde bazı davranış patolojilerinin oluşmasına neden olur. Bunlar; anoreksiya nevroza gibi yeme bozuklukları, dürtü kontrol bozuklukları, depresif ruh hali, intihar düşünceleri, psikotik ataklar şeklinde olabilir.
Bu gibi riskli durumlar için danışmanlık hizmetinden faydalanabilir, ergenlerin ruhsal sağlıklarını koruma ve geliştirme noktasında kendilerine yardımcı olabilirsiniz.